AYLAK
Yine sevdiğim kelimelerden.. Sözlük “işi olmayan, boş gezen, işsiz kimse” diye bir tanım vermiş.. Bende, bunun içinde biraz tembellik, biraz miskinlik de var duygusu yaratıyor. Belki başkaları, farklı , ama, dediğim gibi, bence tembellik ve miskinlik de var.. Benim okuduklarım içinde, bu konuda yazılmış en kuvvetli anıtsal eser, Gonçarov’un, Oblomov’u.. Şahane kitaptır. İlk 100 değilse […]
Devamı →CENNET
Bilmem, bundan ilham olur mu, ama çok sevdiğim bir kelime de budur.. Nedenini söylemeden önce sözlük anlamına bir göz atalım: 1.Dinsel inanışlara göre, bu dünyada günah işlememiş ya da yaptığı iyi eylemlerle, tapınmalarıyla, günahları Tanrı’ca bağışlanmış kimselerin öldükten sonra gidecekleri ve sonsuz bir gönenç içinde yaşayacakları, her türlü güzelliklerle dolu yer. 2.Mecazi: çok güzel yer.” […]
Devamı →ENTELLEKTÜEL / ENTELEKTÜEL
Türk Dil Kurumu, Latinceden kaynaklanan ve İngilizce, Almanca, Fransızca gibi Batı dillerinde çift L ile yazılan sözcüklerin bazılarını çift, bazılarını tek L ile aktarıyor Türkçeye! İstikrarsız ve mantıksız… Örneğin “kolej” (Lat. “collega” sözcüğünden, Fr. collége, Alm. das Kolleg, İng. college)… Bunun gibi, “kolokyum” (Lat. “colloquium”); “kolektif / koleksiyon / kolaj” (hepsi Lat. “collectio” sözcüğünden türüyor). […]
Devamı →TÜKETİM
Bugün konumuz bir kelime değil, farklı bir başlık açmak istedim; Üniversitede vermekte olduğum “Yaratıcılık ve girişimcilik” başlıklı dersimde temas ettiğim bir konu var; inovasyonun gücünü anlatmaya çalıştığım bir bölüm. Bu bölümde domatesten başlayıp iPhone ve kalp stentine kadar, çeşitli ürünlerin kilogram fiyatlarını mukayese ediyorum. Yani neyin kilosu kaç paraya satılıyor gibi, alışık olduğumuzdan farklı bir […]
Devamı →MEŞREP
Bu gün yine eski bir kelime. Sanki yavaştan terk ediyor sahneyi, emekli oluyor adeta.. Sözlük anlamı “huy, davranış biçimi, yaradılış” Eskiden beri hep “hafif” kelimesiyle el ele görmeye alışığız, erkek söylemi, ve kadını aşağılamak, değersizleştirmek için kullanıldı.. Yine de, nadiren de olsa tek başına kullanıldığına da rastlardık.. Ama dedim ya, eskidendi bu.. Artık köşesine […]
Devamı →HAKİKAT
Arapça kökenli bir kelime “Hakikat”. Bir şeyin aslı, esası, özüne işaret ediyor. Güncel Türçemizde ” Gerçek” diye ifadesini bulsa da, ifade etmekte zorlansam da, “Gerçek” ile “Hakikat” arasında, sanırım az da olsa bir fark var.. Olmasa, neden “Hakikat” i “Gerçek” e tercih edeyim ki bazı zamanlarda? Mesela, Amerika’da, mahkemelerde, tanıklık edecek kişiye “Truth, the whole truth, […]
Devamı →İLTİFAT
Güzel, hoş, gönül alıcı bir faaliyetin kelimeleşmiş hali.. Sanırım bunun akrabaları “latif” ve “mültefit” yabancı dilden sızıp, yerini almaya çalışan bir de “kompliman” var. Ama bence yerini tutmaz, zayıf kalır, yabancı kalır.. “İltifat”ta söylenen sözün gerçek ya da değil olmasına bakılmaz. Karşındaki kişiye, yol kenarından topladığın üç beş papatya vermek gibidir aslında.. İltifat’ı çok abartıp […]
Devamı →İDRAK
Günün kelimesi “idrak”.. Pek de kenarda kalmış, unutulmuş bir kelime değil aslında, ama bunca kelime arasında, anılmayı hak ediyor. Sözlükte “akıl erdirme, anlama yeteneği, kavrayış” diye açıklanıyor. Esasında matah bir tarafı var, çünkü bir şeyi bilmek başka şey, idrak etmek başka şey sanki. İdrak etmek, adeta “jeton düşmesi” gibi bir his.. Gerçekten anlamak, neden sonuç […]
Devamı →