III – Opera Sanatında “Ahlâksız” Kadın ve Don Juan

Dünya ve Türk tarihi, erkeği ‘seçmek’ bir yana handiyse at pazarındaki eşekler gibi satılan (babası tarafından bilmem ne karşılığında ‘verilen’) milyonlarca bahtsız, zavallı kız ve kadınlarla doludur; yüzyıllardan bu yana ve ülkemizde hâlâ…
16. yüzyılda yaşayan Ferrara düşesi LUCREZIA BORGIA bunun en ünlü örneklerinden biridir. Babası tarafından 11 yaşında evlendirilmiş, 12 yaşında ikinci evliliğini yapmış (Cem Sultan kendisine düğün hediyesi olarak bir tay sunmuştur), 21 yaşında babası tarafından dördüncü ve son kez evlendirilmiş, babasından veya ağabeyinden de bir çocuk sahibi olduğu ileri sürülmüş olan bu dünyalar güzeli zavallı kız, ne yazık ki Victor Hugo’nun dizeleriyle bir “ahlâksız” olarak anıtlaştırılmıştır sonunda. Donizetti de bu metni temel alarak bir opera bestelemiş ve Lucrezia’nın “ün”üne ün katmıştır!

Evrensel boyutlardaki en ünlü iki ‘seçen’ erkek” örneği: Çapkın, ahlâksız, ayartıcı, koleksiyoncu “Don Juan” ile “Casanova”. Tıpsal psikolojide önemli bir yer tutan bu marazî erkek tipi sanat alanında da bilindiği gibi (başta Moliére ve Mozart tarafından olmak üzere) çok sık konu edilmiş, sık sık sergilenmiştir.
Çevreye dikkatli bir bakış atmak, kadınların etrafının kaç çeşit ‘küçük kareli’, ‘minik’ Don Juan’la, doymak bilmeyen, kompleks abidesi Casanova’larla dolu olduğunu görmeye yeter.