MEZİYET
Dil Kurumu sözlüğünde, “bir kişiyi veya nesneyi, benzerlerinden üstün gösteren nitelik” demiş.. Yine eski bir kelime, ama güzel, nazik, zarif bir kelime gibi gelir bana.. Bir iltifat.. TDK’nın verdiği bilgi, “sanki o kişi ya da şeyde, esasında bu üstünlük yokmuş da, varmış gibi ifade ediliyor” gibi anlaşılan bir ifade tırmalıyor gözümü.. Oysa “meziyet” kişinin sahip […]
Devamı →HEVES
Birkaç gündür dost sohbetlerinde bu eşsiz kelime konuya giriyor bir şekilde… “Heves”.. Küçümsüyoruz onu galiba.. Gelip geçici, ve biraz çocuksu, değersiz belki.. böyle manâlar ekleştiriyoruz galiba. Oysa “heves” o kadar önemli ki. Adeta yaşamın dinamosu, enerji kaynağı. Heves olmaksızın belkide yaşamı sürmez insanın. Ya da şöyle diyelim, “heves bitince, yaşam da biter!!” İnsan ister, […]
Devamı →SAADET
Bildik bir kelime, unutulmadı henüz.. Ama kullanımı gittikçe azalıyor. Tıpkı “Bahtiyar” gibi, derinliği olan fakat “manâ”sını atladığımız, hatta peşinde olmaktan kopup, güncel ve plastik ” mutluluk” peşinde olduğumuz zamanlardayız. “Saadet” için uğraşmak lazım, “Mutluluk” neyimize yetmiyor? Hem ucuz, hem çabuk!!
Devamı →TEVAFUK
Bu gün hazıra konduk, kelime önerisi ve açıklaması sevgili arkadaşım Mehveş Çağlı dan geldi. “Aslında kısmet benzeri bir kelime, “kısmet” konu edilince çağrışım yaptı, tasavvufta sıkça geçer. “Tesadüf”, felsefede her şeyin bir rastlantı sonucu meydana geldiğini, İlâhî iradenin söz konusu olmadığını savunan ateist görüşün en temel kavramı iken, ” Tevafuk” hiçbir şeyin rastlantı olmadığını, kâinatta rastlantıya ve […]
Devamı →MEŞAKKAT
Hülya Odabaşı önermişti bu kelimeyi galiba..bakalım nerelere götürür bizi.. Sözlüğe bakınca, “güçlük”, “zorluk”, “sıkıntı” gibi karşılıklar çıkıyor.. Ama, insan düşününce bu açıklamalar, zayıf kalıyor “meşakkat” in karşısında. Sysiphos’u hatırlar mısınız? Hani bir günahtan dolayı, kocaman bir kayayı dağın tepesine ittirerek çıkarmak gibi zorlu bir cezaya çarptırılmıştır. Fakat, tam tepeye vardığında, her seferinde kaya aşağıya yuvarlanır ve […]
Devamı →TUHAF
Bu günkü kelimemiz, bu. Esasında bazı başka kelimeler kadar kudretli, heybetli olmayabilir belki, ama kendi çapında da olsa bir ehemmiyeti var.. Sanırım, artık pek bir şeye şaşıramıyor olmamızdan kaynaklanıyor “tuhaf”ın önemi. Yani, gerçekten bu kelime ağzımızdan döküldüğünde, açıklayamadığımız, garip, anlaşılmaz bir şeyle, bir olay veya olguyla karşılaşmışız demektir. Bir şaşkınlık, bir tedirginlik var bu kelimeye […]
Devamı →GURME
Az önce, rahmetli, sevgili kuzenim Tuğrul Şavkay’ın bir yazısına denk geldim. “GURME” kelimesini ezmiş, yemiş bitirmiş Tuğrul’cuğum.. O engin bilgisi, derin muhabbeti ve aşkla.. İşte benim bu günlük kısa notlara başlarken hedeflediğim tam da buydu, bunu yapabilmekti. Ama Tuğrul’un yazısını okuyunca, Rodin’in heykelindeki gibi düşünen bir taşa dönüştüm! Yetersizliğimle yüzleştim. Ama,devam edeceğim, yıllar yılı, onunla […]
Devamı →