Bu günkü kelimemiz, bu. Esasında bazı başka kelimeler kadar kudretli, heybetli olmayabilir belki, ama kendi çapında da olsa bir ehemmiyeti var.. Sanırım, artık pek bir şeye şaşıramıyor olmamızdan kaynaklanıyor “tuhaf”ın önemi. Yani, gerçekten bu kelime ağzımızdan döküldüğünde, açıklayamadığımız, garip, anlaşılmaz bir şeyle, bir olay veya olguyla karşılaşmışız demektir. Bir şaşkınlık, bir tedirginlik var bu kelimeye yapışık yaşayan.. Gerçekten, sadece şaşırmak değil.. Bir tedirginlik, bir tekinsizlik getiriyor beraberinde.
Ertuğrul Özkök’ün ” Tuhaf” isimli bir kitabı var.. İçinde, özellikle bir “samurai” hikayesi var ki, insanı şaşkına çeviriyor. Denk gelirseniz o hikayesini/anısını okumanızı öneririm. Kanınız donabilir! Güzel hikayedir
.