Bu gün kelime yok.. var, ama yok.. bir konuya takıldı kafam, onu konuşalım istedim. Kurtlu elma yemenin faziletleri üzerinde konuşurken annemle, başlarından geçmiş olan, meyve vermeyen bir elma ağacıyla ilgili bir hikayeden söz etti.. Ben de biliyorum, denedim mi hiç? Hatırlamıyorum. Bahçelerinde meyve vermeyen bir elma ağacı varmış, annesi bir komşuya sorduğunda, ne yapmak lazım diye, komşu “kolay iş, al eline baltayı, tehdit et, korkut!” demiş.. Hakikaten de bunu yapmış annanem, ve o sene, inanılmaz bollukta elma yemişler..
Hep düşünürüm, bir köpeğe “gel” deriz gelir, “git” deriz gider, ama biz onun hiç bir havlamasına bir anlam veremeyiz, ve hala daha akilli olduğumuzu iddia ederiz. Ağaçta bile bir akil var, ve bizim haberimiz yok!! Marsa araç indirdik bu gün (başkalarının başarısından kendimize pay çıkartalım! Hani biz de insanız ya, o sebeple!!) Evet, Mars’a araç indiriyoruz, ama bir hayvanla, bir bitkiyle iletişim kuramadık henüz.. hayvan, bitki ne ki, birbirimizi bile anladığımız şüpheli! Marsa araç indirmişiz, kaç para eder?