Bu yazıyı, Kasım 2018’de yazmışız. Kötücül bir kış gününde, Pek kıymet verdiğim, zamanında birlikte çalışmak sevincine ve gururuna sahip olduğum, pırıl pırıl bir insan, Prof Betül Tanbay’ın göz altına alınma haberiyle başladığım soğuk bir Kasım günününde..
Güne, çeşitli akademisyenlerin uyduruk, fason, gerçeklik dışı hatta saçma suçlamalarla göz altına alınış haberleriyle başladık. İçlerinde, gayet iyi tanıyıp, çok da sevgi, saygı duyduğum sayın Prof. Betül Tanbay’ın da olduğu bu kıymetli insanların bir gareze kurban gitmekte olduklarını düşündüm. Başka hiç bir duygu, bu pırıl pırıl insanları böyle karalamayı, hayatlarını ve kariyerlerini yerle bir etmeyi aklına bile getirmezdi.
Sözlük: “birine karşı güdülen kapalı düşmanlık, kötülük etme isteği.” diyor…arapça kökenli.. “Garaz”, orijinal hali..
Şu insanın hamurunu hep merak ettim.. İlahi iyilikle mi karılmış, iblisin, şeytanın etiyle, kanıyla mi, karar vermek zor.. Yine de bence işe şeytan karışmış gibi..Nefret ve kötülüğün türlü çeşidi, kaynıyor içlerimizde. Yatacak yerin yok insanoğlu.. Bencillik, kıskançlık ve kötülük, özün senin.